Kayıtlar

2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

...Yarım Kalan Yarınlarımız...

4 ay 11 gün 8 saat 58 dakika geçti.Geçerli bir sebebi olmadan bitti...Yeni başlamıştık hikayemize.Paylaşıp,anlatabileceğimiz daha çok hayallerimiz,yarınlarımız,umutlarımız vardı! Önceleri seni görebilmek,sarılabilmek,kokunu içime çekebilmek için yumardım gözlerimi!Her kalktım rüyadan;içim biraz daha buruk,hayallerim biraz daha dağılmış ve özlemim bin kat daha artmış bir şekilde kalkardım.Ama yine de seni görebilmenin huzuru kaplardı bütün bedenimi!Sonraları acı vermeye başladı,baş edemez acı ve özlemle karşılaştım.Korktum geceleri gözlerimi yumup,rüyalarına dalmaya.Uyuma rolleri yaptım,sabahlara kadar bir o yana bir bu yana dönüp durdum.Yine ağlayarak uyandım.Seni her gördüm rüyada.Ama bu sefer özlemin,acının,öfkenin,yanlızlığın birikmiş haykırışlarını savuruyordum etrafa! Girme rüyalarıma diye;her gece yalvardım Allah'a...Biraz zaman geçti görmedim,şimdi yine başladı.Her gece yine seni görüp,hasretinle başlıyorum günlerime.Bastırmaya çalışıyorum,hükmetmeye çalışıyorum.Bilmiyor

Görülmez Kahramanlar

Farklı zamanların aynı kahramanlarıyız.Sen kendi hikayenin,bense kendi hikayemin baş rolünde belki de fark edilmeyen figüran rolünde oynuyoruz.... Olumlu yada olumsuz bütün davalarda yargılanıyoruz.Neden,niçinler yok,sebeplerin önemi yok sadece infaz var.Kendimiz dışında yetmeye çalıştığımız bütün davalarda müebbet hapis yada idamla sonuçlanıyor.Dönüp geriye bakamıyoruz sadece kaybettiklerimizin yanı sıra aldığımız cezanın nedenini bilmeden yediğimiz hükme üzülüp,kendimizi kahrediyoruz.Önem verdiklerimizin listesini tutmaya kalksak belki sayfalar yetmez belki de tek bir sayfaya bile sığmaz.Çabalarımız,emeklerimiz,gözyaşlarımız bir hiç misali kaybolur gider. Unuttuğumuz,bize asıl lazım olan benliğimiz ise onca oyunun içinde bir kere bile olsa öne çıkmaz.Düşünülmez,akıla gelmez...O korkumuzla yüzleşmeye kalktığımız da,geriye dönüp bakma istediğimiz zaman yüzleşiriz asıl acı olanla. Kendimiz,hayalimiz,başkaları için ertelediğimiz hayatımız bir gün çıkar karşımıza...İşte o an farkına varır

18.08

İnsan ölüm pençesindeyken yaşadıkları gözünün önünden film gibi geçer sanırdım.Ama öyle değilmiş...Bugün kesin ve kesin anladım. Yaşadığımız o kısacak yada o kısacık zaman da çok şeyler var ya hani!İşte.İşte onlar geldi gözümün önüne...Her şeyi tekrar tekrar yaşadım.Gözlerim dolu,kalbim buruk suratım da hüzün ve mutluluk karışımı bir tebessüm...Her anı tekrar tekrar.Hiç bir detayı kaçırmadan... Ne kadar yorulsam da,güçsüz kalsam da...Neyse sen artık sadece geçmişime ait bir çizgisin!Ötesi değil....

Hayal Adası

Yarım hikayelerin,gözyaşlarının,hüzünlerin,umutların azıldığı,gücün yok olmaya ramak kaldığı yerlerden geldim... Aşk ucuz değildi.İmkansız da!Belki de inanılmak istenen ama hiç sahip olunamayan mutlulukların diyarıydı.Belli bir adı yoktu.Başlıksız hikayeler gibiydi.Kendi hikayene,yaşanmışlıklarına,gördüklerine göre sen belirler din.Herkes farklı sunardı.Kimin kaçtığı,kimin görmek istediği,kimin ise önerilerle geldiği bir dünya idi. Basit ama büyüleyen süslerle çevrili.Ağaçlar,güzellik konusunda birbiriyle yarışan çiçekler,deniz ve yeşilliğin karışık oldu tarif edilmez bir koku ve sizi tüm sıcaklığıyla kucaklayan kuş cıvıltıları karşılıyor.Her köşede,kendi halinde insanlar.Sanki hep oradaymışsınız gibi,hafif bir tebessümle: ''-HOŞ GELDİN! '' der. Güneş batmaya başladığı anda herkes koşturmaya başlar.Karanlık tamamen çöküp,dalga seslerinin tam duyulmaya başlandığı anda ateş yakılır.İnsanlar ateşin başına toplanmaya başlar.Hepsinin elinde mutlaka bir şeyler vardır.Hiç

Ne kadar aşk? Ucuz mu sattığın bedeninden?

Kimi sevsem yalan kime güvensem aynı hikaye. önümde ıslak kağıtlar yazmaz kalemim  susmaz hıçkırıklar, beni yazdıklarımdan başka kim anlar. önce yazar sonra okurum daha çok nefret edebilmek için sevmekten.. Kimse üzemezdi hani beni? Değişen neydi hislerim mi? Yarı yolda bırakan kaderim mi? Candın canıma ömrümden ömürdün her anıma. kim anlar beni, bunu okuyanlarmı sanmam.. teslim etmeden bu canı anlamaz kimse anlatcaklarımı çok susmam senden önce neysem oyum, geçmişim bırakmadan yakamı dönmem. Verilmiş sözlerim de var dayasalar silahı kafama dönmem ben yemin etmişken sen yine gelip benim olsan dönüpde yüzüne yeniden sebebim diyemem... Ne kadar aşk? Ucuzmu sattığın bedeninden? Orkun Gümüş

Hangi Taraf?

Resim
Kuş besleyen insanlara her zaman hayran olmuşumdur!Ayrı bir özen ve beceriyle bakıp,beslerler.Bazen bunun sayısı 1 bazense 2,3,4,5 derken çoğalır.Nasıl bir duygudur bilmiyorum.Ama onlarla ilgili bir şeyler paylaştıklarında,gözlerinde ki o pırıltıyı gördükçe kıskanırım.. Emindirler!Emindirler ellerinin arasından asla kaymıyacaklarından,giderlerse de geri döneceklerinden.Aslında haklıdırlar.Kuşu ellerine alı,sever,okşar sonra alnının ortasına bir öpücük kondurur,göğe doğru salarlar.Bilmeyen insan korkar.Nasıl bıraktı der.Karşınızda ki insanın anlamadığınız,hiç tatmadığınız o tebessümüne anlam veremez,safça bulursunuz... Sonra arkanızı dönersiniz.Siz diğerlerine odaklanıp,onları seyrederken;birden kanat sesi duyarsınız.Arkanızı dönersiniz ve gönderdiğiniz yoldan,geriye dönmüş,size doğru ap ayrı bir heyecanla,bütün kuvvetiyle kanatlarınız çırpıp geri döner.Karşınızda ki insan ellerini açar;tekrar öpüp,sevip yerine bırakır.Sonra aynı tebessümle size doğru gelip,gördün mü dercesine kafas